NOIR BLANC - Bir Duruşun Hikayesi

Noir Blanc, moda endüstrisinin hızla tüketilen ve kişiliksiz ürün döngüsüne karşı bir itiraz olarak doğdu.
“Başlamak için önce çırak olmak gerekir” diyerek yola çıkan bir grup genç girişimci, iki yıl süren bilinçli bir hazırlık sürecinin ardından bu markayı hayata geçirdi. Tekstil bilgimiz vardı; ama üretimin, kumaşın, kalıbın ve baskının gerçek dilini öğrenmeden yola çıkmayı reddettik. Çünkü kaliteye giden yol, çıraklıkla başlar.
Fast fashion’ın ne olduğunu, nasıl üretildiğini ve neyi amaçladığını biliyoruz. Tam da bu yüzden Noir Blanc, bu döngünün bir parçası olmak için değil; ona bir alternatif yaratmak için kuruldu. Bir akımın, bir sezonun ya da bir trendin markası olmak istemedik. Bu yüzden Noir Blanc Club doğdu. Ürünlerimize, tasarımlarımıza, motiflerimize fikirleriyle katkı sunan herkes bu kulübün bir parçası. Burada yalnızca tüketiciler değil, hikâyeye dahil olan insanlar var.
Her ürünümüzün bir hikayesi var. Her nakışın, her dikişin, her detayın bir anlamı var.
Aileden gelen tekstil geçmişimiz olsa da, Noir Blanc’ı sıradan bir üretimle kirletmek istemedik. Kumaşlarımızı defalarca test ettik, kalıplarımızı yeniledik, baskılarımızı tekrar tekrar denedik. Çünkü bu ürünler kalabalıklara hitap etmek için değil; giyenin duruşunda anlam bulması için tasarlandı.
Noir Blanc sokakta, ofiste, gecede ya da sahnede tek bir şey söylesin istedik:
“Kalite ve duruş tesadüf değildir.”
Bir gün sokakta ürünümüzü gördüğünüzde, üzerinde marka adı yazmasa bile kumaşından, kesiminden ve detaylarından Noir Blanc olduğunu anlayabilmenizi istiyoruz.
İsim sürecimiz bile bu duruşun yansımasıydı:
Ya siyahsın ya beyaz. Arası var mı? Belki. Ama bizim alanımız değil.
Bu netlik, Noir Blanc ismini doğurdu. Zıtlıkların dengesi, keskinlik ve sadelik arasında yürüyen bir yol. İsmimiz bile vizyonumuzun özeti.
Noir Blanc tasarımları zamansızdır. Her bir parçada, giyen kişinin kendinden bir parça bulması esastır. Kalitemizi bir logoyla değil, ürünün yaydığı enerjiyle ölçeriz. Kalıptan ipliğe, baskıdan etikete kadar her detay, “nerede giyilirse giyilsin kendini belli edecek” şekilde tasarlanır.
Noir Blanc ürünleri, giyenin ruhuna eşlik etmek, ışığını büyütmek için var. Çünkü biz inanıyoruz:
“Built for the nights when no spotlight is bright enough.”
En karanlık anlarda bile kendi ışığımızla varız.
Bu yol kolay değildi. Öğrenciyken sabahlara kadar süren toplantılar yaptık, sınav sabahına kadar ürün kestik, diktik. İlk koleksiyonumuzun çıkışından bir gün önce ofis koltuğunda sızıp sabah alarmıyla uyandığımız an hâlâ hafızamızda. Çünkü biliyorduk: Başarmak zorundaydık.
Ve başlamak en zor adımdı.
Bugün Noir Blanc Club büyüyor. Her ürünü taşıyan kişi, bu kulübün ruhunu giyiyor.
Gelecek hedefimiz net:
Kalabalıklara değil, duruşu olanlara hitap eden; dünya çapında bilinen global bir marka olmak.
Çünkü biz tekdüzeliğe hizmet etmiyoruz.
Modanın belirsiz griliğinde değiliz.
Ya siyahız, ya beyaz. Arada kalanlar bizim alanımız değil.
Noir Blanc bir kıyafet markası değil.
Bir duruş.
Ve bu, sadece başlangıç.
— Noir Blanc Ekibi